ADİLLİK (EŞİTLİK) İLKESİ
Adillik ilkesi, şirket yönetiminin bütün hak sahiplerine karşı eşit davranmasının ifadesidir. Bu ilke, azınlık hissedarlar ve yabancı ortaklar da dahil olmak üzere hissedar haklarının korunmasını ve yapılan sözleşmelerin uygulanmasını ifade etmektedir.
İşletme yöneticileri, faaliyetlerini yerine getirirken alınan kararlardan etkilenen tüm kesimlere karşı eşit uzaklıkta olmalıdır. Bu, adil bir yönetim anlayışına sahip olmanın bir gereğidir.
Bu ilke ile birlikte kurumsal yönetimin daha geniş bir kesimin haklarını koruduğu ve daha etkili bir ekonomik sistemin oluşmasına katkı sağladığı görülmektedir.
Kurumsal yönetim ilkeleri arasındaki adillik ilkesine göre şirket yönetimi, şeffaflık temelinde iyi bir idare ve denetimle çalışmalarını gerçekleştirirken, yalnızca ortaklık üzerinde payı olan kimseler için değil şirket faaliyetlerinden faydalanan herkes için (Örn. çalışanlar) adil bir yönetim sergilemelidir. Bu şekilde çalışanlara eşit muamele gösterilmesi olası çıkar çatışmalarını önleyebilmektedir. Adillik diğer adıyla eşitlik ilkesinin uygulanması, şirket yönetiminin faaliyetlerindeki tarafsızlığın, objektifliğin ve güvenilirliğin teminatı olarak değerlendirilmektedir.
Adillik ilkesinin dört temel öğesi bulunur;
- ŞİRKETİN, KONUMLARINI DA GÖZETEREK TÜM PAYDAŞLARINA ADİL DAVRANMASI VE BUNLAR ARASINDA AYRIMCILIK YAPMAMASI
- ŞİRKETİN AYNI PAYDAŞ SINIFI İÇİNDE YER ALAN KİŞİ VE KURUMLARA EŞİT DAVRANMASI
- İÇERİDEN BİLGİ SAHİBİ OLANLARIN FIRSAT EŞİTLİĞİNİ BOZACAK ŞEKİLDE TİCARET YAPMASINA İZİN VERİLMEMESİ
- YÖNETİM KURULU ÜYELERİ KENDİLERİNİ, YAKINLARINI VEYA İLİŞKİ İÇİNDE BULUNDUKLARI KİMSELERİ İLGİLENDİREN, ŞİRKETLE ÇIKAR ÇATIŞMASI İÇİNDE BULUNULAN BİR KONUYU YÖNETİM KURULUNA ÖNCEDEN BİLDİRMESİ VE BU KONUDA KARAR SÜRECİNE DAHİL OLMAMASI
Seval Demirci Güccan